Önce DinimiZ
  KÜFÜR VE DİNSİZLİK
 


KÜFÜR VE DİNSİZLİK

Gündelik hayatta "küfür" kelimesi daha çok sövmek, kötü söz söylemek anlamında kullanılr. Islamda küfürün daha farklı bir manası vardır. "Küfür" yani Islamdan çıkaran söz, hareket veya inanış manasına gelir. Yani bir kişi Islami açıdan küfür olan bir söz söylerse Islam dininden çıkar. Buda insanın işleyebileceği en büyük günahtır! Eğer bir kişi küfründen dönme niyetiyle, Islam dinine girme niyetiyle kelimeşehadet getirmezse ebedi cehennemlik olur.

Burada "bilmiyordum" sözünün bir manası yok, cehalet mazeret değildir, çünkü her müslümanın bu ilimi öğrenmesi üzerine farz! Her müslüman en azından imanını kurtaracak kadar dini bilgi edinmeli, edinmiyorsa bu kendi zararna olur.

Peygamber efendimiz bir hadisi şerifinde mealen şöyle buyuruyor:"Kişi bir söz söyler ve onda hiç bir beis (zarar) görmez, ama o söz onu 7 kat cehennemin altına düşürür..."
Bundan anlıyoruzki kişinin o sözde bir zarar görmemesinin bir anlamı yok, 7 kat cehennemin dibine düşer, yani Islam dininden çıkar. 7 kat cehennemin dibine yanlız kafirler yani müslüman olmayanlar girer, bunu buradan anlıyoruz...


Şimdi bizlere bu kadar büyük bir uyarıyı duyduktan sonra ne düşer? Tabiiki küfrün kısımlarını öğrenmek! Bazı kişiler "sizde herşeye küfür diyorsunuz, insan korkuyor, öğrenmeden en azından bilmiyorduk..." gibi sözler söylüyor... Bunun gibi sözler yerinde değil! Tabiiki korkacak insan ve o korkuda insanın öğrenmesine vesile olacak. Bilmemek insanı kurtarmıyorki, öğrenmeden kaçılsın? Bir kişi birşeyden korkuyorsa onun inceliklerini öğrenmeliki kendini o hatalardan korusun, koruyabilsin.

Öğrenmemiş bir insanı karanlıkta dolaşan bir kişi gibi düşünebilirsiniz, etrafı çukurlarla dolu, ama elinde feneri yok. Kendini koruyabileceği hiçbirşey yok, bilmeden dolaşıyor ve her an o çukurlardan birine düşebilir...
O kişi eline bir fener alsa o fener onun yolunu aydınlatır, nereye gittiğini görür ve bir tehlikeyi gördüğünde hemen ondan kaçar, uzaklaşır. Ilim, öğrenmek, burda bir fener gibi bizim yolumuzu aydınlatır. O yüzden kaçmayalım, öğrenelim!

Dediğimiz gibi küfüre düşen bir insan hemen o küfüründen tevbe etmeli, buda ancak tekrar Islam dinine girme niyetiyle kelimeşehadet getirmekle olur. "Estağfirullah" sözü burda geçerli olmaz. Ilk önce kelimeişehadet, sonra estağfirullah diyebilir tabiiki. Eğer arapcada bazı harfleri çıkarmak kişiyi zorluyorsa, başka bir dilde kelimeişehadetin manasını getirecek sözü söylemesi yeterli. "Eşhedu enlalilahe illallah ve eşheu enne muahmmeden abduhu ve resuluhu", veya "Biliyorum, inaniyorum ve itiraf ediyorumki Allahtan başka ilah yoktur, ve yine biliyorum, inaniyorum ve itiraf ediyorumki Muahmmed Allahın kulu ne Resuludur", veya "Ich bezeuge dass es keinen Gott ausser Allah gibt, und ich bezeuge dass Muhammed der Gesandte von Allah ist"...

Küfür üç kısıma ayrılır. Sözlü küfür, yani dil ile söylenen küfür, fiili küfür, yani hareket ile yapılan küfür ve itikadi küfür, yani inanmayla yapılan küfür. En fazla küfüre düşülen kısım ise dil ile olan küfürler. O yüzden ne söylediğimize çok çok dikkat etmeliyiz.

Genel olarak: Islamı ve Islamın sembollerini, kutsal görülen şeyleri küçümsemek, hafife almak, şakadanda olsa yalanlamak inkar etmek, veya dalga geçmek insanı küfüre düşürür. Mesela „cennette neymiş, ben cehennemi isterim orada artistler var“ demek küfürdür, çünkü Allahın vaad etmiş olduğu cenneti küçümseme, ve Allahın bizleri uyardığı ve korkunç azabı olan cehennemi küçümseme var. Veya Kuranin herhangi bir ayetini inkar etmek küfürdür. Mesela bir kişi derseki „namaz farz değil!“ bu küfürdür çünkü ayet inkar etmiş olur. Harama helal ve helale haram demekte küfürdür, şakadanda olsa. Allahın herhangi bir sıfatını inkar etmek küfür, mesela bir kişi derseki „Allah bu işe kadir değildir“ bu küfür, veya „şu şu işin olmasını Allah istemedi ama yinede oldu“ küfür sözdür, çünkü Allahın irade sıfatına ters konuşmuş olur bu kişi. veya bir kişi "Allahın gücüne gitemsin ama..." derse buda küfürdür, çünkü hiçbirşey Allahın gücüne gitmez, bu Allahın sıfatlarına ters bir sözdür! Allah herşeye kadirdir. Veya kisi Allahı bir seye, cisime benzetirse, mekan tain ederse küfürdür, çünkü Allahı yaratiklara benzetmiş olur. Yani genel olarak yani Allahın herhanki bir sıfatına ters konuşmak insani dinden çikarir...


Melekleri küçümsemek, Peygamberleri küçümsemek veya Peygamberlerin günah işlediğini söylemek... Peygamberlerin sıfatlarına ters şeyler söylemek veya inanmak, Meleklerin sıfatlarına ters şeyler söylemek veya inanmak... Bunlarda küfürdür. Burada bilmemek mazeret değil, cehalet hiçbir zaman mazeret olamaz, çünkü ozaman cehalet bilgiden üstün olmuş olurdu...

Hareket ile yapılan küfürler mesela kuranı küçümseyerek bir kenara fırlatmak. Üzerine kutsal kelimeler yazılı olan kagıdı veya herhangi birşeyi (Allah, Peygamber, Islam, Muhammed... gibi sözler) bildiği halde çöpe atmak, veya üzerine basmak. Herhangi bir cisime (güneşe, ateşe...) secde etmek insani dinden çıkarır. Ama bir insana secde ederse bir kişi eğer ibadet niyetiyle secde ediyorsa buda küfürdür, ama eğer saygıdan secde ediyorsa küfür değildir ama haramdır, yapılmaz. Bir cisime secde eden hanki amaçla olursa olsun küfre düşer, orada bu incelik yok.

Kalp ile yapılan küfürler yani inamakla yapılan küfürler: Mesela Allahın varlığından şüphe etmek, veya Allahın herhanki bir sıfatına inanmamak, veya Allahın bir şekil olduğuna inanmak, veya herhangi bir peygambere inanmamak, veya meleklere inanmamak, herhangi bir ayete inanmamak...


Bunun gibi şeyler... Bir insan küfüre düşmüşse hemen Islam dinine tekrar girme niyetiyle kelimeişehadet geitirmeli.
Kısa kısa şimdilik bukadarını açıklıyabildim.

Tabiiki daha çok incelikler var. Mesela küfüre rıza gösteren veya onu hoş gören kişide küfüre düşer. diyelim bir kişi Islamla alay ediyor veya Islamı hafife alan bir fıkra anlatıyor, onu tastikleyerek gülmek veya alkışlamak insanın kendisinide küfre düşürür... Onun için çok dikkatlı olmalıyız. Konuşurkende çok düşünüp öyle konuşmalıyız. Bir hadis var, mealen: “Susan kurtulmuştur“ diye. Yani be ne anlama geliyor? Fazla boş laf konuşmayan, sadece hayır varsa konuşan kendini hatalı sözlerden kurtarmıs olur...

Veya bir insan bilyorki ben şimdi bu kişiye bu sözü söylersem (sinirden) küfür olan birşey söyleyecek, dinden çıkacak, ozaman susmalıyız, konuşmamalıyız çünkü o durumda küfrü teşvik etmiş oluruz. küfre bile bile sebep olmakta küfürdür, çünkü sanki o küfre razıymış gibi o kişiyi teşvik etmiş oldu, küfrüne sebep oldu.

Ama bilmiyorsa küfür soyleyeceğini tabiiki dinden çikmaz, çünkü tahmin edemedi küfre düşeceğini...

Ve bunuda unutmıyalımki, şeytan bizimle herzaman uğraşır, bizi dinden çıkarmak için elinden gelen herşey yapar, bizim kalbimize vesese verir bizim elimizde olmadan .Mesela insanin aklına istemeden Allahın herhanki bir cisim olduğu geliyorsa ama buna bir an bile olsun inanmiyor, red ediyor o düşünceyi, bu kişi sevaba dahi girer, çünkü şeytanın vesvesesiyle uğraşıyor...


DİNSİZLİĞİN TOPLUM ÜZERİNDEKİ ZARARLARI 
Dinsizliğin Neden Olduğu Cinayetler 

İslam ahlakından uzak olmanın getirdiği zararlardan biri de, insanlar arasında acımasızlığın, kindarlığın, öfkenin, zulmün hakim olmasıdır. Bu yapıdaki insanlar, kendi çıkarları söz konusu olduğunda veya bir kimseye duydukları öfke sebebiyle rahatlıkla cinayet işleyebilmektedirler. Haksız yere bir insanın canına kıyan, soğukkanlılıkla seri cinayetler işleyen, ani bir öfke ya da kıskançlık sonucu en yakınını veya hiç tanımadığı birisini öldüren, hatta bu işi parayla yapan insanların sayısı, günümüz toplumlarında oldukça fazladır. Gazetelerden ve televizyonlardan bir gün bile eksik olmayan cinayet haberleri toplumdaki, dinsizlikten kaynaklanan dejenerasyonun çok açık bir göstergesidir.
Dünyada her gün binlerce insan öldürülmektedir. Birkaç milyon lira için gece, taksisine bindiği şoförü haksız yere öldüren insanlar vardır. Veya geçimlerini hiç tanımadıkları insanları öldürerek sağlayan, bunu artık sıradan bir olay olarak değerlendiren insanların sayısı da azımsanmayacak boyutlardadır. Bu insanlara sorulduğunda ise, kendilerine göre bir açıklama yaparak "o parayı almasaydım ben açlıktan ölecektim" gibi ahlaksızca ifadeler kullanırlar. İşte tüm bunlar, Allah'ın dinine uymadan yaşanan bir hayatın sebep olduğu zalimliklerdir.

Üstelik bunların yanısıra sadece zevkten adam öldüren insanlar, seri cinayetler işleyen katiller de dünya üzerinde insanların korku ve tedirginlik içinde yaşamalarıına neden olmaktadır. Ailelerini paralarını alabilmek için öldürenler ya da öldürtenler, kıskançlıktan dolayı cinayet işleyenler, kindarlıktan dolayı yıllarca bekleyip sonra en yakınını öldürenler, bakışını beğenmediği için sokak ortasında hiç tanımadığı halde suçsuz bir adamı öldürenler, kan davası uğruna çoluk çocuk demeden tüm bir aileyi katledenler, ani bir öfke sebebiyle bir anaokulunu basıp çok sayıda çocuğu hedef alanlar... Bu örnekler o kadar çoktur ki, haberleri gazetelerden birgün bile eksik olmaz. Tüm bunların yaşanmasının en önemli sebeplerinden biri ise Allah'ın aşağıdaki ayetinin gözardı edilmesidir:

“Ve onlar, Allah ile beraber başka bir ilah'a tapmazlar. Allah'ın haram kıldığı canı haksız yere öldürmezler ve zina etmezler. Kim bunları yaparsa 'ağır bir ceza ile' karşılaşır.” (Furkan Suresi, 68)

Ayette de görüldüğü gibi, haksız yere bir insanı öldüren kişiler büyük bir azapla tehdit edilmişlerdir. Allah tek bir kişiyi öldürmenin, tüm insanları öldürmek kadar ağır bir suç olduğunu haber vermiştir. Ancak günümüzde bu ayetlerin gözardı edilmesive toplumlarda Allah korkusunun yerleşmemiş olması sebebiyle rahatlıkla seri cinayetler işlenmektedir. Zalim insanlar ahirete iman etmedikleri, bu yaptıklarının hesabını vereceklerini anlamazlıktan geldikleri için böyle pervasız bir tutum sergileyebilmektedirler. Allah'ın sınırlarını koruyan bir insanın bir öfke krizine kapılarak kontrolünü kaybetme ve bir insana zarar verme ihtimali kesinlikle yoktur. Fakat dini yaşamayan toplumlarda Allah korkusu olmadığından ve dünyadayken yaptıkları her şeyin hesabını mutlaka vereceklerine dair inançları bulunmadığından tüm bu ahlaksızlıklar rahatlıkla yapılmaktadır. Oysa dünyada belki adaletten kaçarak, cezadan kurtulduğunu sananlar, öldükten sonra ahirette Allah'ın huzurunda verecekleri hesaptan asla kaçamayacaklardır. Allah bu konuya bir ayetinde şöyle dikkat çekmiştir:

“Allah'ın ayetlerini inkar edenler, peygamberleri haksız yere öldürenler ve insanlardan adaleti emredenleri öldürenler; işte onlara acıklı bir azabı müjdele.” (Al-i İmran Suresi, 21)

Dinden Uzak İnsanlar Zalim İnsanlar Yetiştirirler


Bu konunun tüm dünya toplumlarını ilgilendiren çok önemli bir yönü daha vardır. Bahsettiğimiz türde cinayetler o kadar yaygınlaşmıştır ki, küçük çocukların okullarda katliam yaptıklarına dahi şahit olmak mümkündür. Bunlarla ilgili haberler zaman zaman basında yer almaktadır. Elbette bunların bir sebebi bu çocukların izledikleri filmlerde, televizyon programlarında, okudukları kitaplarda sık sık işlenen zalimlik telkinidir. Özellikle bazı filmlerdeki öldürme sahnelerinin küçük yaştaki çocukları bu korkunç eylemlere özendirici bir etkisi vardır. Bu da dinsizliğin karanlık yüzünü göstermesi açısından çok önemli bir örnektir.

İnsanları çok küçük yaşlarından itibaren böylesine karanlık bir ortama iten, zalimliğe yönlendiren ise yine dinden uzak yaşayan insanların varlığıdır. Bu insanlar kendileri Allah'tan korkmadıkları gibi, yine Allah korkusu olmayan zalim nesiller yetiştirirler. Çocuklarına İslam ahlakının emrettiği güzel ahlakı; merhametli, şefkatli, adaletli, hoşgörülü, itidalli, akılcı yapıyı değil, dinsizliğin getirdiği kötü ahlakı öğretirler. Bu konuyla ilgili olarak Hz. Nuh'un Kuran'da bildirilen duası, tarih boyunca tüm inkarcıların aynı zalim yapıyı sergilediklerini bize göstermektedir:

Nuh "Rabbim, yeryüzünde kafirlerden yurt edinen hiç kimseyi bırakma." dedi. "Çünkü Sen onları bırakacak olursan, Senin kullarını şaşırtıp-saptırırlar ve onlar, kötülükten sınırı aşan (facir'den) kafirden başkasını doğurmazlar." "Rabbim, beni, annemi, babamı, mü'min olarak evime gireni, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla. Zalimlere yıkımdan başkasını arttırma." (Nuh Suresi, 26-28)
Dinden Çıkaran 99 Söz ve Hareket

1-Allahın varlığı hakkında insanda meydana gelecek en ufak bir şüphe ve tereddüt.
2- Allahın cisim olduğunu düşünmek ve hayalinde canlandırmak.
3- Cenab’ı Hakkın sıfatlarından herhangi birini insanların sıfatlarına benzetmek. (Mesela Cenabı Hakk’a dil ve ağız gibi mahlukatın hassalarından olan azalar hayal etmek)
4- Allah’ı bir şeye hulûl etmiş olarak kabul etmek.
5- Cenab’ı Hakka analık, babalık veya oğulluk isnad etmek. Haşa "Allah Baba" demek veya "Her şeyi yaratan Allah ama Allah’ı yaratan kim" (!) gibi sözler söylemek veya bunları kalbinden geçirmek. (Cenabı Hak Yaratan varlıktır. Yaratılan varlık değildir)
6- Peygamberlere yalancılık isnadında bulunmak
7- Peygamberlerden herhangi birini inkar etmek.
8- Peygamberlere günah isnadında bulunmak
9- Peygamberlerin yüksek terbiye ve ilimlerini Allah’ın yetiştirmesiyle değil de, bir insanın yetiştirmesiyle olduğunu sanmak.
10- Meleklerden her hangi birini inkar etmek.
11- Meleklere erkeklik dişilik isnadında bulunmak.
12- Hakkında ayet olan herhangi bir mücizeyi inkar etmek
13- Tevatur yoluyla sabit olan ayın yarılması ve mirac hadisesi gibi mücizeleri inkar etmek.
14- Kur’an-ı Kerim’in bir ayet veya bir cümlesini inkar etmek.
15- Kur’an-ı Kerim’de en ufak bir noksanlık düşünmek ve "kifayetsizdir" diye bir fikre sahip olmak.
16- Kur’an-ı Kerim’in hükümlerinden ve kanunlarından daha üstün kanun ve hükümler olduğunu iddia etmek veya düşünmek, veya hutta ileri bir zamanda böyle bir fikre sahip olabilirim diye düşünmek.
17- Kabir sualini ve azabını, öldükten sonra dirilmeyi inkar etmek veya şüphe ile karşılamak.
18- Hesap gününü, sıratı, mizanı, cennet ve cehennemi inkar etmek.
19- Cennet nimetleri veya Cehennemin azabı hakkında şüphede bulunmak, inkar etmek "Allah hiçbir kuluna azap etmez" demek.
20- mü’minlerin ebediyyen Cehennemde kalacağını söylemek.
21- Her hangi bir farzın bir cüz’ünü veya tamamını inkar etmek, Mesela: "5 vakit namazdan öğle veya ikindi namazları bu devirde kılınmaz, farz olamaz" demek veya düşünmek.
22- Faizi, insan öldürmeyi, günah ve haram kabul etmemek.
23- İslam dinini mühimsememek ve hor görmek.
24- Herhangi bir kâfiri mü’minden üstün görmek.
25- Haramlardan birini helâl adetmek veya ayetle sabit bir haramı inkar etmek.
26- Sahabelerden her hangi biri hakkında münafık, mürai (iki yüzlü), kâfir diye düşünmek.
27- Bir mü’mini imanından dolayı hakir görmek veya bir kâfiri küfründen dolayı üstün görmek.
28- İslamiyetin dünya saadetine engel olan bir din olduğunu söylemek veya düşünmek.
29- Bir mü’mini küfürle suçlamak.
30- Küfrü icap ettiren her hangi bir şeyi kendi isteğiyle hatırından geçirmek.
31- Üzerinde ayet yazılı her hangi bir şeyi kasten kirletmek veya pisliğe tutmak.
32- "Müzik aletlerinden birini çalarak Kur’an okumak"
33- "O adam peygamber olsa gene inanmam"demek.
34- "Peygamber gelse gene kabul etmem" demek.
35- "Allah olsan ne yapabilirsin sen bana" demek.
36- "Allah’ ımı inkar edeyim bu böyle" demek.
37- "Ne olur şu güzelim şarap haram olmasaydı" demek.
38- "Namaz kılmam, kılmayacağım" demek.
39- Allahın emir ve yasaklarından ve kanunlarından biriyle alay etmek, (mesela alaylı alaylı : Hırsızlık mı yaptın uzat kolunu, adam mı öldürdün uzat boynunu" diyerek istihza etmek veya istihza edenin gülmesine gülerek mukabelede bulunmak.
40- Küfrü icabettiren bir söz söylendiğinde onu gülerek karşılamak.
41- "İslam dini efsane ve hurafeden ibarettir" demek.
42- Ruhların kalıptan kalıba geçtiklerine inanmak.
43- Peygamberimizden sonraki hiristiyan ve yahudileri mü’min kabul etme, onların da dini haktır diye itikat etmek.
44- Kur’anın kanunlarını Allahın kelamı diye değil de akla, mantığa, ilme ve felsefeye uygundur diye kabul etmek.
45- Bir kâfire karşı muhabbet etmek. (Bu hususa bilhassa taassup derecesinde her hangi bir fıkraya fikren angaje olan kimseler dikkat etmelidir. Hele hele her şeyin sahtesinin çıkktığı günümüzde pek öyle zahire ve elfaza kapılarak hemen. "iyidir, aradığımız ve beklediğimiz olsa olsa budur" diye körü körüne birine sevgi beslememek lazımdır. Çünkü dış memleketlerden konmuş casuslar bir memleketin en yüksek idari mevkilerini işgal edebiliyorlar ve yükselebiliyorlar. Bu türlü bir sevgi dahi kişinin imanını götürür.)
46- Uzun müddet küfre hizmet etmiş ve müslümanlığa zararı dokunmuş birisini sevmek, onu desteklemek ve hakkında Allah razı olsun diye dua etmek.
47- Ölmüş bir kâfire veya İslam dinine kötülüğü dokunmuş birine "Allah rahmet eylesin" demek.
48- Kafirlerin öteden beri kendilerini müslümanlardan ayırmak için kullandıkları Haç, zünnar (v.s) gibi alameti küfür olan şeyleri takmak veya giymek.
49- Allah’ın ve dininin düşmanlarını taklit etmek, onların hallerini, tavırlarını kendisine örnek ittihaz etmek.
50- İbadetlerinde Cenabı Hakkın rızasından başkalarının hoşnutluğunu gözetmek ve başkalarının görmeleri için kulluk etmek.
51- Kendisi veli olmadığı halde velilik iddiasında bulunmak.
52- "Bu gün Kur’an-ı Kerimle dünya idare edilemez" demek veya diyen birine "doğru söylüyor" demek.
53- Allah’a (cc) peygemberimize ve peygamberlerden herhangi birine, dine veya kitaba sövmek, hakaret etmek veya söven, hakaret eden birine sevgi beslemek o anda onun yüzüne gülmek.
54- Ağıza veya göze sövmek, küfretmek.
55- Nazar değmesin diye bir şeye boncuk takmak (Allah’tan gayri bir şeyden ümit beklemek)
56- Allah dostlarından her hangi bir veli’ye düşmanlık etmek, çalışmalarını baltalamak.
57- Şeriat, dini aykırılıkları bulunmayan ve Allah’ın dinini yaymağa çalışan bir topluluğa, Kur’an’ın şeriatın öğretildiği bir müesseseye düşmanlık etmek ve onların çalışmalarını baltalamak.
58- Bir kâfirin dünyalık bir iyiliğinden dolayı cennete gireceğine kail olmak ve mesela "insanlığa bu kadar iyiliği dokunup da cennete giremiyecek olursa ben de cennet’e girmem" demek.
59- Her hangi bir sünneti ittihaz etmiş bir mü’mine "sana hiç yakışmamış" demek. (Mesela sakal ve bıyık)
60- Hakkında nas (Ayet-Hadis) olduğu açıkça bilinen, ayrıca icma ve selefi salihiyn efendilerimizin, Şah’ı Nakşi Bendi Abdulhaliki Gucduvani, İmamı Rabbani ve daha binlerce İslam büyüklerinin kail oldukları, kabul ettikleri Rabıta hakkında ileri geri laf etmek ve küfürdür, demek.
61- "Peygamber gelse kararımdan beni caydıramaz" demek.
62- "Bu işin inşAllahı maaşAllahı yok artık" demek.
63- "İşte küfrün adını günah koymuşlar. böylelerine küfür sevaptır" demek.
64- "Oruç tutup namaz kılmak neye yarar benim kalbim temiz" demek ve farzları hafife almak.
65- "İslam dini dünya işlerini geriletmiştir" demek.
66- Melaike-i kiramdan herhangi birine günah isnadında bulunmak (Harut ve Marut gibi)
67- Hastalanmıyan birisine: "Seni Allah unuttu" demek.
68- Gelecekten haber verdiğini iddia eden kimseyi tasdik etmek doğru söylüyor demek.
69- "Eğer bu işi ben yapmış isem kâfirim" demek.
70- Yalan olduğunu bildiği halde "Allah biliyor ki seni oğlumdan daha çok seviyorum" demek.
71- "Allahım! rahmetini bana vermekle cimrilik etme" demek.
72- "Allah’ın hiç işi kalmamışta bu gibi şeyleri mi yaratıyor" demek.
73- "Allah falan kuluna şu kadar veriyor bana ise şu kadar veriyor. Bu adalet midir" demek.
74- "Ben bu kadar iyilikte ve hayırda bulunuyorum bütün belalar yine bana geliyor. Falan kimse ise her çeşit kötülüğü yapıyor paşa gibi yaşıyor; bu nasıl adalet" demek.
75- "Cinleri olacakları biliyor" demek.
76- "Eğer ahirette Allah hakkı ile hükmederse senden hakkımı alırım" demek.
77- "Falan kimse peygamber olsa idi ben iman etmezdim" demek.
78- "Eğer Adem Aleyhisselam buğdaydan yemese idi biz eşkiya olmazdık" demek.
79- "Falan kimse peygamber olsa idi yine de yalan konuşurdu" demek.
80- Birisini döverken "dövme" denilse o da "Gökten dövme diye ses gelse yine bırakmam" demek.
81- Kur’anın Arapça olmayıp başka bir lisanla olduğunu iddia etmek.
82- Kur’anın bazı ayetlerini alaya almak ve mesela "Ben namazımı yalnız kılarım. Çünkü Allah ’İnnessalate tenhâ’ buyurur" demek.
83- Namaz kıl diyen kimseye: "Sabret Ramazan gelsin kılarız" demek.
84- Zikirlerle alay etmek.
85- Bir günahı işlerken besmele çekmek.
86- Abdestsiz olarak bilerek namaz kılmak.
87- "Eğer Allah Cenneti bana verse, sensiz girmem" demek.
88- "Falan adamla Cennete bile girmem" demek.
89- "Falan kimse kıble olsa o tarafa yüzümü çevirmem" demek.
90- Hırıstiyan veya Yahudi, yahut başka din üzere ölenlerin azab göreceklerine inanmamak.
91- "Ramazan bitti artık namazı rafa koydum" demek.
92- Alim kıyafetine bürünüp yüksek bir yere çıkarak alay tariki ile konuşma yapmak veya böyle yapan kimsenin hareketlerine gülmek.
93- Boşanma hakkında : "Ben talak malak bilmem" demek.
94- "Hırıstiyanlık Yahudilikten daha hayırlıdır" demek.
95- Yakını ölen kimsenin. "Ey Allahım! Biz şimdi ne yapacağız sen niçin böyle yaptın" diyerek sitemde bulunmak.
96- Meşru bir sebep olmadığı halde bir kimse için "Şu adamın kanı helaldir ve mübahtır" demek.
97- "Allahü Teâlâ falan kimseyi vaktinden evvel öldürdü ve vakitsiz gitti" demek.
98- Yabancı bir kadına bakıpta : "Güzele bakmak sevaptır" demek.
99- Ahiretten bahseden kimseye . "Ordan haber veren kim? Oraya gidip gelen var mı?" demek. Günah işleyen bir kimseye "Tövbe et" denildiğinde "Ben ne yaptımda tövbe edeyim" demek

 
 
 
 

Copyright © 2008 WwW.OnceDinimiZ.Tr.gg  Tüm Hakları Saklıdır.


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol